Gözde Çelik

Verónica Raimo’nun Yalan Dolan’ı, bizi daha ilk sayfada tuhaf bir huzursuzluğa davet ediyor. Anlatılanın ne kadarı doğru, ne kadarı abartı, ne kadarı tamamen uydurma? Ama belki de zaten asıl soru bu değil. Çünkü Raimo’nun derdi, hayatını dosdoğru bir çizgiyle aktarmak ya da hafızasının sadakatini kanıtlamak değil. Tam tersine, gerçeğin kendisi kadar gerçeği anlatma zorunluluğuyla da alay etmek. Özellikle de kadınların hayatını anlatırken taşıdığı o büyük, o yorucu yükle: “Kendini doğru anlat.” “Abartma.” “Aşırı duygusal olma.” “Yok canım, o kadar da değildir.”
Raimo, bu beklentilerin tamamını tek bir hamlede bozuyor.
Yalan Dolan, otobiyografi ile kurgu arasındaki sınırları zevkle bulandıran, kişisel olanı hem komik hem sarsıcı bir yerden yakalayan bir anlatı. Ve en çarpıcı yönü şu: yazar, gerçeği eğip bükmeyi bir kaçış değil, bir hakkın kullanımı olarak sunuyor. Kadınlara genellikle doğruluğu ispat etme görevi verilirken o, yalan söyleme hakkını geri alıyor. Yalanı bir savunma değil, bir özgürleşme biçimine dönüştürüyor.
Raimo’nun hikâyesinin bütün cazibesi belki de burada saklı: “doğruyu anlatma” baskısının altını oyarken, kimi zaman absürt, kimi zaman acıtan ama her zaman içten bir dille kendi hakikatini kuruyor. Bu hakikat, doğruların eksiksiz bir listesi değil; bir kadının kendine ait sesini ararken bulduğu parçalı, esprili, güvensiz ve bir o kadar da sahici bir bütün.
Raimo yalanı bir edebi stratejiye, bir direniş alanına ve bir feminist jeste dönüştürüyor.
*
Raimo’nun anlatısı, belleğin o kaypak, kaygan ve güvensiz dokusunu hiç gizlemiyor. Aksine, kitabın bütün omurgası bu kaypaklığın üzerine kurulu. Çocukluk, aile, kardeşlik, büyüme sancıları… Tüm bu deneyimler doğrusal bir çizgi halinde değil; zihnin akışına, duyguların anlık yoğunluğuna, yıllar sonra bile değişmeyen utanç kırıntılarına göre ortaya çıkıyor. Raimo, anılarını bir tür kronolojik görev bilinciyle dizmek yerine, hatırladıkça bozuyor, bozdukça yeniden kuruyor. Bu da bize aslında çok tanıdık bir şey söylüyor: Kadınların kendi hayatlarını anlatmak zorunda bırakıldığı o “tutarlı hikâye” baskısının tamamen yapay oluşunu.
Kadınların kendi geçmişlerini yazmaya başladıklarında ilk karşılaştıkları şey çoğu zaman belleklerinin “kusurlu” bulunmasıdır: Yanlış hatırlamışsındır. Abartmışsındır. Hissettiğin şey aslında öyle değildir. Raimo bu sesleri metnin dışına atmıyor. Tam tersine, onların içimize işleyen gölgesini görünür kılıyor. Çünkü kadınların belleği çoğu zaman başkalarının düzenlemeleriyle biçimlenmiştir: ailenin istediği versiyon, toplumun kabul edeceği versiyon, erkeklerin inanılabilir bulduğu versiyon… Yalan Dolan, tüm bu dış seslerin arasından kendi iç sesini bulmaya çalışan bir kadının hikâyesidir belki de.
Kitabın parçalı yapısı bu nedenle yalnızca biçimsel bir tercih değil; kadınlık deneyiminin bizzat kendisinin bir temsili. Hatırlamak çoğu zaman bir “düzen kurma” değil, bir “bozup yeniden bakma” halidir. Raimo, anılarını keskin doğrular olarak sunmak yerine, hafızanın kırık aynasının içinden geçiriyor. Bu kırılganlık bazen komik, bazen acı, bazen de rahatsız edici bir açıklık yaratıyor. Ama her durumda şu hissi uyandırıyor: Kendimizi anlatmanın tek bir doğru yolu yoktur. Hele kadınların hiç yoktur.
Bu nedenle Raimo’nun kurgusal otobiyografi tercihi yalnızca edebi bir oyun değil, aynı zamanda politik bir jesttir. “Benim hayatım böyleydi” demiyor; “Ben böyle hatırlıyorum, ama belki de öyle değildi diyor; “yine de bu benim hikâyem” diyor. Ve tam da bu esneklik, kadınların yaşam deneyimini anlatma hakkını genişleten şey oluyor.
Yalan Dolan, doğruluğu ispat etmek zorunda bırakılmış kadın anlatısına yeni bir kapı açıyor: Tutarsız olmanın, hatalı hatırlamanın, iç sesle dış sesin çatışmasının da anlatılmaya değer olduğunu hatırlatıyor.
Sonuç olarak, Raimo’nun metni bize şunu söylüyor: Gerçeğin tek bir biçimi yoktur ve kendi hikâyeni hangi parçalarıyla kurduğun, o hikâyenin en sahici kısmıdır. Yalan Dolan, tam da bu yüzden yalnızca bir otobiyografik metin değil; kadınların kendi deneyimlerini ifade etme özgürlüğüne dair güçlü bir hatırlatma.
Feminist Çerçeve sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
